Site İstanbulun İncisi Çırağan Sarayı Hakkında genel bilgiler içermektedir, Siteyi Hazırlayan Bolvadin Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerinden Jale GÜLERYÜZ'dür, tük hakları saklıdır, izinsiz kopyalanması yasak ve telif hakkı saklıdır

11 Mart 2011 Cuma

Sarayın İnşaasıyla İlgili Yapılan Çalışmalar

Sultan Abdülaziz 1861de tahta çıktığında Çırağan Sarayı inşaatı kendisini beklemekteydi. Yeni Padişah saltanatının ilk yıllarında uyguladığı tasarruf tedbirlerini kısa süre sonra bir yana bırakarak 20 Ocak 1863 günü sarayın yapımını başlatır.

Sarayın mimarı Nikoğos Balyandır. Sultan Abdülmecid döneminde binanın yeniden inşaasıyla ile ilgili olarak yapılan çalışmalar esnasında kendisine bu görev verilmiş, O da Yeni Çırağan Sarayının planlarını hazırlamıştır. Fakat hem devletin içinde bulunduğu maddi darboğaz, hem de kendisinin 1858de ölümü üzerine hazırladığı planlar uygulanma fırsatı bulamaz. Ölümünden beş yıl sonra bu planları kardeşi Serkis Balyan kullanacaktır.

Yeni Çırağan Sarayının mimarı olarak birçok kaynakta Serkis Balyanın ismi geçmesine rağmen, saray ile ilgili olarak incelenen hiçbir belgede bu bilgiyi doğrulayacak açık bir kayda rastlanılmamıştır. Saray inşaatında görevli kalfalardan biri olarak görülen Serkis Bey, Kardeşi Agop Balyan ile birlikte sarayın müteahhitliğini de yapmıştır. Ancak Serkis Balyana saray inşaat alanında bir "resim odası" oluşturulmuştu. Bu oda için alınan malzemelerden anlaşıldığına göre (İngiliz ve Fransız kağıtları, resim kağıdı, metrelik kağıt, boya takımı, resim fırçası, kurşun kalem, cetvel tahtası ve gönye tahtası) burası Balyanın bazı detay plan çizimlerini yaptığı bir merkezdi. Ayrıca yine bu bölümde Osmanlı Mimarisinde bir gelenek olarak uygulanan, yapılacak olan binanın bir maketinin hazırlanması işi de Serkiz Bey tarafından gerçekleştirilmiş ve Çırağan Sarayının maketi hazırlanarak Sultan Abdülazizin beğenisine sunulmuştur.

İnşaat alanı içerisinde yer alan Beşiktaş Mevlevihanesi Fındıklıdaki Karacehennem İbrahim Paşa Konağına nakledilir. Mevlevihane buradan da önce Maçkaya ve daha sonra da Bahariyeye taşınır.

Sarayın yapımı için gerekli olan malzeme alımı ve ödemeleri; usta, sanaatkâr ve işçilerin ücret ve yevmiyelerinin kayıt ve kontrollarının yapılması konusunda oldukça detaylı bir teşkilatlanmaya gidilmiştir.

Saray inşaatında çalışan görevli memurların başında Ahmet Rıfat Efendi bulunmaktaydı. Onun denetimi altında Hafız Rıfat Efendi ve Samak Efendi olmak üzere iki kâtip, Kemal Ağa ve Esteban Efendi adında iki ambar memuru çalışmaktaydı. Ayrıca bütün malzeme alımlarını kontrol altında tutan Hasan Efendi, Samador ve Petrak Efendiler daimi olarak tetkikte bulunmaktaydılar. Geceleri saray inşaat alanını korumak üzere on yedi bekçi istihdam olunmuştu. Bütün harcamaları kayıt altına alan on sekiz kişilik mutemed kadrosu oluşturulmuştu. Çalışmalar sırasında meydana gelebilecek kaza ve yararlanmalara karşılık Cerrah Osman Ağa isminde bir doktor görevlendirilmişti. Perakende olarak yapılan malzeme alımlarını Pazarcı Hulusi Efendi ve ortağı Tevfik Efendi gerçekleştirmekteydiler.

Başlangıçta gerçekleştirilen bu düzenleme, saray inşaatı ilerlediğinde yapılan her bir birim için ayrı kâtipler, mutemetler ve gece bekçileri şekline dönüşür.

Yeni Çırağan Sarayının yapımı ile ilgili bilgiler dörder haftalık icmaller halinde hazine defterlerine kaydedilmekteydi. Malzeme alımlarıyla ilgili ayrıca kontrat defterleri oluşturulmuştu. Kontrat defterlerinde alınacak malzemenin bütün özellikleri sırasıyla sayılmakta ve bir numune üzerinde gösterilmekteydi. Teslim edilen malın gösterilen numunesine uygun olmaması ve belirtilen özelliklerde bulunmaması durumunda hiçbir ücretin ödenmeyeceği vurgulanmaktaydı. Ülke içerisinde uzak bölgelerden temin edilen kereste ve sair malzemenin hangi yollardan İstanbula taşınacağı ve gerekirse ulaşımda güçlük çekilen bölgelerde devlet tarafından acilen yol yapımı çalışmalarının başlatılacağı teminat altına alınmaktaydı. Ödemelerin ne şekilde yapılacağı, karşılıklı gecikme durumlarında uygulanacak faizin miktarı da yine aynı kontrat maddeleri arasında yer almaktaydı.

Ancak bu düzenlemelere rağmen, bazı kayıtların âdi kağıtlara yapıldığı görülmüştü. Bunun üzerine 19 Nisan 1865 tarihi bir duyuru ile bütün kayıtlarının özel olarak hazırlanmış evrak üzerinde tutulması ihtar edilerek alelâde kağıtlar üzerine yazılmış olan hesabın Hazine-i Hassa tarafından ödenmeyeceği ve bunu icra eden memurun cezaya uğrayarak, evraktaki miktarın iki katını ödemek zorunda kalacağı belirtiliyordu.

Yeni Çırağan Sarayı inşaasıyla birlikte birçok köşk ve kasrın da yapım veya onarımına başlanmıştır. Malta Kasrı, Kalender Kasrı, Tarabya Kasrı, Yeniköy Kasrı, Dolmabahçede Gümüşsuyu yakınında Konaklar ve Küçük Çekmecede iki kasrın inşaasına bu dönemde geçilir. Yıldız Kasrı ve Kâğıthane Kasrının da onarımları yapılmaktaydı. Beylerbeyi Sarayını yapımı da aynı anda sürdürülmekteydi. Bütün bu köşk ve kasırların inşaası için ve hatta Beylerbeyi Sarayı için Çırağana alınan malzemelerden kullanılıyordu.

Sarayın yapım çalışmaları, devletin içinde bulunduğu mali sıkıntılara rağmen bir an önce bitirilebilmesi yolunda ayırdığı kaynaklara ve gösterilen gayretin aksine oldukça uzar. 7 Şubat 1870de Harbiye Reisi Mahmud Paşa, sarayın kalfaları ve aynı zamanda müteahhitliğini yapmakta olan Serkiz ve Agop Balyan ile görüşerek gecikmeden dolayı devletin duyduğu sıkıntıyı ve zararı dile getirir ve kendilerine sarayın noksansız olarak bitirilmesi için aynı yılın Kasım ayına kadar süre tanınır. Ayrıca iki kardeşe 240.000 liralık son bir ödeme yapılarak, bundan başka herhangi bir para talebinde bulunmaması istenir. Alınan bu tedbirlere rağmen inşaat, öngörülen tarihten yaklaşık on ay sonra, 27 Eylül 1871de tamamlanabilmiştir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More